17 Ekim 2009 Cumartesi

Böbrek taşı tedavisinde kullanılan cerrahi yöntemler

Belli bir büyüklüğe kadar olan taşların önemli bir kısmı her hangi cerrahi tedavi yapılmadan düşebiliyor. Ancak düşmeyen yada taş kırma yöntemiyle kırılamayan taşlarda cerrahi yöntem tercih edilmektedir.

Özellikle idrar kanalının alt kısmında olupta idrar kesesine düşmeden önce o kanalı tıkayan yada orda takılan taşlarda endoskopi yöntemi günümüzde çok sıklıkla kullanılan bir yöntem. Bu yöntemde hastanın idrar yolundan ince optik bir aletle girerek taşı olduğu yerde değişik enerji şekillerinde bu lazer olabilir yada promotik cihaz denilen cihaz olabilir kırılmaktadır yada daha ufak taşlar kırmadan olduğu yerden alınabilmektedir.

Böbreğin içindeki taşlarda ise 2 santimden büyük taşlarda genellikle tercih edilen yöntem endoskopik olarak cildi delerek dışarıdan böbreğin içine optik bir aletle girip taşı orada kırdıktan sonra bu parçaları oradan çıkartmak şeklinde olmaktadır. Daha ufak taşlarda ise aşağıdan idrar yolunu yine optik bükülebilir bir aletle böbreğin içine kadar girip böbreğin içindeki taşlar lazerle kırılmaktadır.

14 Ekim 2009 Çarşamba

böbrek taşı tedavi edildikten sonra yeniden oluşabilirmi

Böbrek taşları %50 ihtimalle 5 yıl içinde tekrarlamaktadır. Bu genel bir orandır, bunun dışında belirgin metabolig problemleri olanlarda yani alt yapısında belirgin metabolig hastalık olan durumlarda nüks çok daha fazla olmaktadır.

Özellikle çocuklardaki metabolig problemlerde taşların nüksetme eğilimleri daha fazladır bu gibi durumlarda bir koruyucu tedavi eğer verilebiliyorsa verilmelidir. Buradaki önemli olan nokta taş oluşum riski fazla olan hastalarda ve sık nükseden hastalarda mutlaka belirli aralıklarda kontollerin yapılmasıdır.

Bu şekilde taş tespit edildiği zaman büyümeden çok basit yöntemlerle tedavi edilebilir. Bu yöntem ilaç tedavileri olabilir bunun dışında taş kırma tedavisi olabilir ve daha basit endoskopik yöntemler olabilir çünkü taş hacim olarak büyüdüğü zaman sistemin üst kısmında tedavisi dahada zorlaşmakta, bir kaç değişik tedavinin kombinasyonu gerekebilmektedir.

Kaynak : lida fx15 biber hapı ikibindokuz seo yarışması

12 Ekim 2009 Pazartesi

Böbrek taşı tanısında yapılan testler

Böbrek ve idrar yolu taşlarının tanısında en sık kullanılan yöntem ultrasonografidir. Bu yöntem basit ve hızlı bir yöntem bunun dışında direkgrafi sıkılıkla kullanılan bir yöntemdir. Ancak ultrasonla idrar yollarındaki taşların çoğunluğu yani tespit edilmesine rağmen %20 lik bır kısmı ultrasonda görülememektedir. Çünkü ultrasonla böbrek ve idrar kesesine yakın olan kısım dışındaki idrar kanalının görütülenme şansı yoktur.

Bu kısımlar ancak bir röntgen ışınıyla görünebilmektedir. Direkgrafilerde ise taşların %50 - %60 ,ını görebilmek mümkündür. Bazı taşlar rontgen ışınlarını geçirdiği için filmlerde çıkmamaktadır. Tomografi denen görüntüleme yönteminde taşların %90, dan fazlası tespit edilmektedir. Bu genellikle damardan bir ilaç vermeden yapılmaktadır. Ancak şüphe olduğu durumlarda yine damardan bir ilaç vererek idrar yolları görüntülendikten sonra daha kesin incelemeler yapmakta mümkündür.

Daha önceden kullanılan intravenöz pyelografi denilen yöntemle damardan ilaç verildikten sonra bir kaç seri rontgen filmi çekilmekteydi, günümüzde bu yöntem daha az yani ultrasonografi ve direkgrafi denilen düz rontgen filmiyle taşların önemli kısmının tanısı konabilmektedir.

10 Ekim 2009 Cumartesi

taş kırma yöntemiyle böbrek taşı tedavisi

Günümüzde şok dalgalarıyla taş kırma yöntemi çok yaygın olarak kullanılmaktadır. Genellikle böbreğin içindeki iki santima kadar olan taşlarda ilk tercih edilen yöntemdir. Yine idrar kanalındaki taşlardada seviyesine ve yerine bağlı olarak bu yöntem sıklıkla kullanılmaktadır. Hamileler ve genç bayanlar dışında hekimlerin ilk planda tercih ettiği bir yöntemdir taş kırma. Taşın cinsi ve büyüklüğüne bağlı olarak tedavi süresi değişmektedir. Çok sert olan taşlarda seans süresi uzayabilmektedir. Özellikle kalsiyum monohidrat taşı gibi çok sert taşlarda taş kırmanın başarı oranı oldukça düşmektedir ama genel olarak böbrekteki ve üst idrar sistemindeki taşların %80 - %85 ,ini taş kırma yöntemi ile yani şok dalgalarıyla ameliyatsız olarak tedavi edilebilmektedir. Taş kırma yönteminin en büyük avantajı ameliyatsız ve anestezi gerekmeksizin ayaktan yapılabilen bir tedavi olmasıdır. Sadece çocuklarda bu işlem sırasında hastanın sabit durması gerekeceği için bir anestezi verilmektedir. Bunun dışında genel anestezi genellikle kullanılmamaktadır, sadece damardan yapılan hafif ağrı kesicilerle hasta seansı tamamlayabilmektedir. Genellikle seanslar 30 ile 45 dakika arasında sürmektedir. Taşın büyüklüğüne ve taş kırma işlemine gösterdiği dirence göre seans sayısı artabilmektedir.